Şişli’ye Bir Kanal İstanbul Projesi Yapılmak İsteniyor

İPA Başkanı Resul Emrah Şahan:

İstanbul’da yeni konut bölgeleri üretmemiz lazım” denilerek aslında Kanal İstanbul’un bir konut projesi, bir beton projesi olduğuna ilişkin iradenin bir yönetici eliyle konuldu”

İSTANBUL – İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Resul Emrah Şahan, yeni rezerv alanları açılmasına ilişkin açıklamalarda bulunarak, “İstanbul’da yeni konut bölgeleri üretmemiz lazım” denilerek aslında Kanal İstanbul’un bir konut projesi, bir beton projesi olduğuna ilişkin iradenin bir yönetici eliyle konuldu.” dedi.

TOKİ Başkanı Ömer Bulut’un bir gazeteye İstanbul’da bazı yeni konut alanları açılması gerektiğine ilişkin açıklamalarına değinen Şahan, açıklamada Kanal İstanbul’un referans verildiğini söyledi.

“İstanbul’da yeni konut bölgeleri üretmemiz lazım” denilerek aslında Kanal İstanbul’un bir konut projesi, bir beton projesi olduğuna ilişkin iradenin bir yönetici eliyle konulduğunu aktaran Şahan, “Aslında 23 Aralık’ta yapılan bir açıklamada İstanbul’un kentsel dönüşümüne ilişkin yol haritası ortaya konmuştu. Orada hangi rakamları duyduk? Rezerv yapı alanlarında İstanbul’da önümüzdeki beş yıl 400 bin konut gibi bir rakam söylendi. Bakın TOKİ’nin İstanbul’da 20 yıllık karnesini söylüyorum. 20 yıllık karnesi 100 bin konuttur. 6 bin 306 kullanılarak, yani depremle mücadele için çıkarılmış yasalar kullanılarak İstanbul’da rezerv yapı alanları üzerinden çok ciddi rantlar elde edildi.” dedi.

“YAPILAN RANTIN DEĞERİ 85 MİLYAR DOLAR”

İstanbullunun hakkının İstanbulluya değil, sadece seçilmiş bir avuç sermayeye teslim edildiğini vurgulayan Şahan, şöyle devam etti:

“Bugün İstanbul’da makro büyük projeleri incelediğimizde imar artışlarıyla, askeri, kamu, yeşil alanların, deprem toplanma alanlarının, sağlık alanlarının imara açılmasıyla… Yine deprem yasaları araçsallaştırarak yapılan rantın değeri 85 milyar dolar. 85 milyar dolardan bahsediyoruz. 85 milyar dolar İstanbul’da yapı stoku kötü olan, depremde yıkılması muhtemel olan tüm yapıları yıkıp yeniden yapabileceğimiz bir kaynak demek. İstanbul’un deprem sorunuyla ilgili bütün sorunlarını çözebilecek bir kaynak bu. İstanbul’un bu konuyla ilgili merkezi hükümet tarafından karnesi kötü. İstanbul 6 bin 306 yasası kullanılarak liste alan ilan edilen alanlara baktığımızda, gerçekten zemin, yapı, yapı stoku açısından İstanbul’un riskli 5 haritasıyla uyuşmadığını görüyoruz. Burada Şişli’den örnek vereceğim. Bundan sadece birkaç gün önce rezerv yapı alanı ilan edildi ve tahliyesi yapıldı. 24 bin metrekare. Şişli’nin tam ortasında, merkez mahallesinde, belediye binamızın tam karşısında rezerv alanı ilan edildi. Bildiğimiz kadarıyla yine 270 bin metrekarelik bir inşaat projesi geliyor buraya. Bu bile aslında merkezi hükümetin bakanlığının bu yasalarla, bu dönüşüm yasalarıyla yapmak istediğini, İstanbul’un rant konusunun çözümüyle ilgili değil, gerçekten birkaç sermaye grubuna çıkar sağlamaya yönelik yürüttüğü politikanın çok basit, net, somut göstergesi.”

“KANAL İSTANBUL BİR BETON PROJESİDİR”

Şişli’de yapılmak istenen rezerv alanına ilişkin konuya, ‘Şişli’nin Kanal İstanbul’u’ diyorum. Şişli’de bugün konuştuğumuz, önümüzdeki dönemde bunun gerçekten siyasi savunuculuğunu yapacağımız, anlatacağımız konu.” diyen Resul Emrah Şahan, “Şişli’nin göbeğine saplanmış bir hançer olacaktır. Şimdi buradan yola çıkarak Kanal İstanbul’un bir beton projesi olduğunu, TOKİ başkanının bahsettiğim açıklamaları ile çok net şekilde anlamış olduk. İstanbul’un gerçek gündemleri var. İstanbul’un deprem gündemi, su krizi, iklim krizi, gıda krizi var. Kanal İstanbul güzergahı içerisindeki tarım arazileri verimli kullanırsak, 30 bin istihdam sağlayabilecek bir yetkiye sahip. Kanal İstanbul projesi ile devlet eliyle baraj yok ediliyor. Bizim bu kadar su kriziyle, iklim kriziyle mücadele ettiğimiz bir yerde böyle bir projeyi bir arsa yaratmak, bir konut yaratmak ve bir beton üzerinden savunmanın siyasi olarak bize getireceklerini, İstanbul’a getireceklerini görüyoruz. Çoklu kriz yaşıyor bu şehir. Çoklu kriz yaşadığımız bir ortamda konuyu sadece bir beton, metrekare, arsa özelinde konuşamayız.” dedi.

“BU KONU BİTTİ”

Şişli Belediye binasının önünde bulunan 24 dönümlük arazinin özel proje alanı ilan edildiğini kaydeden Şahan, “Hemen yakınında da yine rezerv yapı alanı ilan edildi. Bakın rezerv yapı alanı kentsel dönüşüm yasasının uygulama araçlarından biridir. O bölgede kentsel dönüşümle ilgili yapı stokunun daha iyileşmesi için depreme dirençli hale dönüşmesi için yapılan uygulamalardır. Fakat ne için olduğunu bilmiyoruz. Rezerv yapı alanı ilan edildi. Bildiğimiz, duyduğumuz, işittiğimiz çok yüksek katlı 260-270 bin metrekareli bir büyük bir proje. Bu kadar yetki karmaşası, o alanı aldık, onun rantını 3-5 müteahhite aktaralım. Böyle yaklaşılamaz artık. Bu konu bitti.“ diye konuştu.

“ŞİŞLİ’NİN ORTASINA BİR MAHALLE KOYUYORSUNUZ”

Şişli’de rezerv alanı ilan edilen alanların toplamının 1 milyon metrekare olduğunu aktaran Şahan, ”Örnek vereyim; Şişli’de Merkez Mahallesi dediğimiz yoğun bir mahalle. Metrekaresini toplayın dairelerinin; 1 milyon 100 bin metrekare. Yani bir mahalleyi siz getirip Şişli’nin ortasına koyuyorsunuz. Evden çıkıp işinize yarım saatte gidiyorsanız gideceğiniz saat 1 saate, eve dönüşünüz yarım saat ise olur 90 dakika. Yani bu sadece Şişli’nin konusu değil. Bu artık İstanbul’un konusu olur. Ben onun için “Şişli’nin Kanal İstanbul’u diyorum oraya.” ifadelerini kullandı.

Şahan, “Bütün Şişli ve İstanbul halkının bu konuyu sıkı takip etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben de hem belediye başkan aday adayı olarak, hem de meslek insanı olarak, hem siyasi savunuculuğunu, hem de meslek insanı olarak savunuculuğunu en yüksek yerden yapacağım. Şişli’de eski İBB yönetimi ve bakanlık eliyle yapılan imar değişiklikleri, rezerv yapı alanı, özel proje alanı vesaire gibi değişikliklerle sağlanan rant 5 milyar dolar. Sadece Şişli’de. Şişli’deki deprem riski altındaki bütün binaları yıkıp yaparsınız, cebinizde de para kalır Kağıthane’yi yaparsınız.“ dedi.

İPA Başkanı Şahan, İstanbul’un olası bir depreminin ülkenin beka sorunu olduğunu ve bütüncül planlamanın önemini de sözlerine ekleyerek, yetki karmaşasının da aşılması gerekliliğini belirtti.